Baş Kitabımız

Baş Kitabımız

Dostlarımız

Dostlarımız

Kütüphanemiz

Kütüphanemiz

Kitaplarımız

Kitaplarımız

Kalbin Direnişi - Kemal Sayar

Perşembe, Ağustos 30, 2012


 - 'Şimdiye kadar neden Kemal Sayar okumamışım ki?' diye bir serzenişle giriş yapsam ne kadar beğendiğimi ifade etmiş olurum sanırım. - Ama serzenişler  falan hiç hoş şeyler değil bunlar. Okumamışım, vardır bir hikmeti.

  K.Sayar bir psikiyatr, ve sanırım bu benim okuduklarımdan etkilenmemde önemli yer kapladı. Hayır hayır, sandığınız gibi değil. Bu psikiyatri alanına olan ilgimden kaynaklanan bir durum değildi; bir psikiyatrın kendi alanına olan mesafesinden, ve beyinden önce kalbi öncelikli tutmasından kaynaklanan bir etkilenmeydi. Zira son zamanlarda yaşadığım ve dahi çokça duyduğum olaylardan sonra psikiyatrların her şeyi 'ilaç'larla çözmeye çalıştıklarını sanmaya başlamıştım.

   Kalbin Direnişi 'modern' çağ insanının nasıl bir dehliz içinde olduğunu, çalkantılarını, buhranlarını, ikilemlerini, başarı-sız-lıklarını sorgulayan bir kitap. Ve bence bu sorgulamayı önemli bir açıdan yapıyor; kalb/inanç eksenli. Çözüm ise; kalbin direnişi. 
  
   Ve ben anlıyorum ki; gün geçtikçe 'kavram'larımız dahi başkalaşıyor; 'modern' bir anlam kazanıyor, çok gerekliymişcesine. Aile başkalaşıyor, arkadaşlık eksenini değiştiriyor, hayatın anlamı yönünü değiştiriyor, gezi/seyehat başka bir hal alıyor, mahrem nedir deniyor, terapinin şekli değişiyor, başarının ölçüsü diplomalarımız, sınav sonuçlarımız oluyor ve dahası.


Bana bunları düşündürenden alıntı yapmalı öyleyse;
* Çocuklarımıza sunabileceğimiz en değerli hediyeyi esirgiyoruz onlardan; zaman. Sohbet için hiç vaktimiz yok. Hayat için umarsız bir koşturmaca.

* Neden zahmete, oluşa, çileye dayalı bir manevi yönelişi tercih etmiyorlar? Bu sorunun cevabı insanların modernitenin sunduğu zihinsel ve fiziksel konfordan vazgeçmeden içsel boşluklarını doldurmak istemelerinde aranmalı.
Bu çok çarpıcı bir soru ve cevap benim nezdimde. Maneviyatın bile kolayına,hızlısına mı kaçıyoruz? -

* Depresyon antidepresanların yaygınlaşması ve yan etkilerinin azaltılmasıyla daha çok teşhis edilemeye başlanmıştır.
diyorsa bir psikiyatr, oturup düşünmeli.

* Bu ilaçların sunduğu 'yeni benlik', hafif ve geçicidir; yaşantıdan değil, ilaçların sağladığı enerjiden köken alır. Dolayısıyla zorlukları nasıl  yendiğimiz konusunda bize bir öykü sunmaz.

* Seyyahla turist arasında fark vardır. Seyyah gittiği yere ruhunu da götürür, yeni yaşantılara açıktır. Öte yanda turist şehirlere, insanlara nüfuz etmez.  Seyyah gittiği yerler video kameraya kaydedip, dönüşte eşe dosta göstermez. Ama dilinde , her yolculuğun sonunda anlatabileceği hikayeleri vardır. 
Böyle bir karşılaştırmayı daha önce hiç düşünmediğimden belki de, hoşuma gitti.

Ve alıntılamayı istediğim bir sürü cümle.
Tefekkürlü okumalar ola.
Sevgiyle ^^