Başlıca Karakterler :
Leyla, Meryem, Celil,Raşit,Tarık,Nana,Azize,Zalay
Karakter Tahlili:
Leyla; Kabil’de doğmuş, ailesi arasındaki silik karakterine rağmen özgüveni ve öngörüsüyle farklılığının farkında.
Meryem; yasak bir ilişkiden doğmuş, hayatı boyunca kaderin ona kederle baktığının farkına varmış, Taliban yıllarında infaz edilmiştir.
Celil; Meryem’in onu pek de kabullenmeyen ama sonrasında pişmanlık duyan babası.
Raşit; Leyla ve Meryem’in insanımsı kocası.
Tarık; Leyla’nın çocukluğunu geçirdiği, âşık olduğu ve ömrünün nihayetinde buluştuğu aşkı.
Nana; Meryem'in annesi.
Azize; Leyla ve Tarık’ın kızı.
Zalay; Leyla ve Raşit’in oğlu.
Özet :
Kitap başta iki karakteri ayrı ayrı ele almış. Aynı yoldan gidecek olursam; Meryem yasak bir ilişkiden meydana gelmiş bir çocuk. Onbeş yaşına kadar toplumdan uzak bir yerde annesi Nana ile birlikte tek göz bir kulübede büyümüştür. Annesinin babası Celil hakkındaki tüm uyarılarına rağmen o babasına inanmayı yeğlemiş ve bir gün onun yanına,evine gitmiştir. Babası onu eve kabul etmez. Nihayetinde kendisi şehrin hatırı sayılır zengin zümresinden,üç hanımı ve dokuz çocuğu olan itibarlı biridir. Ve Meryem onun hayatında abestir. Eve gitmeye zorlanan Meryem dönüş yolunda annesinin cesediyle karşılaşır. İntihar etmiştir. Babasının yanına mecburi bir taşınma gerçekleşir. Kısa bir dönmeden sonra kendisinden bir hayli büyük Raşit ile evlenmeye zorlanır. Direnemez ve kabul eder. Böylece Kabil’e taşınır. Yıllar geçmesine rağmen Raşit’e bir çocuk veremez. Günler hakaret ve kaba kuvvet ve ülkenin içinde bulunduğu iç savaş eşliğinde süre gider. Ta ki komşu evdeki patlamanın olduğu güne kadar.
Leyla Kabil’de öğretmen bir babanın kızıdır. İki abisi yıllardır savaş saflarındadır. Annesinin ağabeylerine bağlılığı onu babasına yakınlaştırmıştır. Ölümleriyle annesi kendini çok daha fazla içine kapatmıştır.Özgün düşünceli bir ailede büyümüştür. Komşuları olan Tarık la beraber geçirdikleri çocukluğun peşi sıra gençlik yıllarında birbirlerine âşık olurlar. Savaş neticesinde Tarık ülkeden gitmeyi planlar. Leylayı da yanında götürmek ister ama Leyla kabul etmez. Tarık’ın gidişinden bir ay gibi kısa bir süre sonra onlar da taşınmaya karar verirler. Eşyaların taşınması esnasında eve isabet eden roket ile anne ve babasını kaybeder. Onu kurtaran komşuları Raşit olmuştur.
Leyla iyileşme sürecinden sonra Raşit evde kalmasını kendisiyle evlenmesiyle ancak kabul edeceğini belirtir. Leyla geçmişinden kalan tek parçayı karnında taşıdığı için bunu kabul eder. Ve Meryem’e kuma olarak hayatına devam eder. İlk yılın sonlarında Tarık ile olan ilişkisini tahmin eden Raşit bir adamla anlaşıp ona Tarık’ın öldüğünü anlatmasını ister ve Leyla Tarık’ın öldüğünü kabullenir. Kızı Azize’nin doğumuyla Raşit’in el üstünde tuttuğu Leyla birden gözden düşer. Hakaret ve dayaklara aynı şekilde Meryem ile aynı şekilde maruz kalır. Meryem ile arasında soğuk rüzgârlar yine böyle bir dayak öncesi birbirlerini korurken dindirilmişti. Birkaç yıl sonra Raşit'in istediği olur ve oğlu dünyaya gelir. Raşitten bunalan eşleri ülkeden kaçmayı planlarlar ama Talibanın getirdiği sıkı rejim sayesinde yakalanıp eve geri getirilirler. Bu işlerin daha da kötüleşmesine neden olur.
Raşitin iflasıyla Azizeye bakamayacak durumda olan Leyla istemeden de olsa kızını yetimhaneye verir. Ama kendisini hergün ziyarete gider. Bu ziyaretlerden birinden dönerken birden hiç beklenmeyen bir şey olur ve Tarık’ı evin kapısının önünde bekler bulur. Onu eve alıp konuşur durumdan hazetmeyen oğlu akşam yemeğinde babasına söylediği ilk cümle buna dair olur. Peşisıra kopan kıyamet neticesinde iş öyle bir raddeye gelmiştir ki Meryem Raşit’i öldürür.
Bu bir fırsattır. Meryem suçu üstüne alır. Ve ölüm cezasına tabii tutulur. Leyla Tarık ile birlikte Pakistan’a gider. Savaşın bitişiyle birkaç yıl sonra kopamadığı kente,Kabil’e geri döner. Leyla hayatına Tarık ve çocuklarıyla ve tabii ki kalbinin hep bir yerlerinde olan Meryem ile devam eder.
Sonuç :
“Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin,
Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi.”
Böylesine bir şehrin, Kabil’in çatısı altında yaşanan kalbi kırık bir hece.
42 Kelam Edilmiş...:
вєуαz ℓαℓє dedi ki...
5 Ocak 2011 13:29Emeğinize sağlık,okuduğumda beni şoklara sokan ,yorumsuz bırakan ,tamamen kurgudur inş diye dua ettiren bir kitap,
size neler hissettirdi,yazarsanız sevinirim..selam ve dua ile..
hayal eseri bir kitap muhakkak ama insanoğlundan hiç beklenmeyecek hareketlerde değil hani anlatılanlar. pembe gözlüklerimle bakmayı pek beceremem ben. birebir hali olmasa da benzerleri yaşanmıştır muhakkak.
5 Ocak 2011 16:22Khaled Hosseini ''uçurtma avcısı'' kitabında yakaladığı başarıyı '' bin muhteşem güneş'' ile zirveye taşımıştır. kitabı bitirip kapağını kapattığınızda sizde uyandırgını duygularda bitmiyor sizinle yaşamaya devam ediyor.
25 Ocak 2011 21:20Sanırım K.hosseini'nin Türkiyede yayımlanmış yalnız 2 kitabı mevcut,
23 Şubat 2011 11:57Uçurtma Avcısı
Bin Muhteşem Güneş
Kitaptan aylar sonra bile hala acısını hissedebildiğim nadir öykülerden.
Yeni şeyler yazmalı..
offf hayatımı sorgulatan kitaplar ucurtma avcısı ve bin muhtesem günes. o acı hıkayelerın hepsını okurken yasatmayı basardı Khaled Hosseini. baska kıtapları da cıksın ıstıorum.
13 Temmuz 2011 10:44http://kelebebek.blogspot.com/
Açık konuşmak gerekirse Uçurtma Avcısından aldığım lezzeti bu kitaptan alamadım.Uçurtma avcısı gayet güzel ve akıcıydı.Bu kitabı ben bir ay gibi bir sürede bitirdim belkide bu şekilde soğuttuğumdan sıkıcı geldi.Ama akıcı olduğunu düşünmediğim için bir aya yayarak okudum.
10 Haziran 2012 22:51http://sirrikadim.blogspot.com/
çok güzel bir anlatım ve hikaye.anneliği çok güzel anlatmış.ve cahilliğin en kötü yüzü.belkide daha ağırları yaşanıyor şu anda bile.afyon u ilaçsızlıktan içen insanlar bağımlı oluyorlar.çocuklar kadınlar ihtiyarlar.çocuk yaşdaki kızlar ihtiyar adamlara satılıyor.taliban gittikçe güçleniyor.veziristandaki silah fabrikaları ,uyuşturucu baronları para kazansın diye hayatlar heba oluyor,çaresizliği sonuna kadar yaşadım.ve hikayadeki herkese acıdım.ve bize en çok oraya hiç bir şey yapamayan bize acıdım.
27 Ekim 2012 15:05şahane bir kitap en başta okurken biraz sıkıldım ama kahramanların hayatları birleştikten sonra muhteşem bir şey ortaya çıkmış çok severek okudum
25 Haziran 2013 19:593gun oldu okuyali hala etkisindeyim cok guzel bir kitapti cok begendim.
26 Temmuz 2013 21:43açıkçası kitap okumayı pek sevdiğim söylenemez her başladığım kitabı yarım bırakan bir insanım ilk defa bu kadar zevkle bir kitap okudum. muhteşemdi. sen çok başarılı bir yazarsın adeta kendimi kitabın içinde hissettim en kısa zamanda uçurtma avcısı da okuyacağım. yazarlıgı sakın bırakma! sen bana okumayı sevdiren adamsın...emeğine sağlık başarılar
25 Kasım 2013 22:02Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi ve bence Bin Muhteşem Güneş Khaled Hosseininin en başarılı kitabı.Uçurtma avcısından daha gerçekçi ve Leyla ile Meryem arasında anlatımında geçişlerdeki kafa karışıklığına yenilmeyip okumaya devam edilirse gayet akıcı bir kitap.
17 Ocak 2014 04:47Kitabın adı bin muhteşem güneş yerine bir muhteşem kitap olsa daha iyiydi. Ben hayatımda böyle etkilenmedim. Bu kitap beni ağlattı. Herkesin okuması gereken bir kitap. Dünyanın gerçek yüzü bu kitapta...
2 Kasım 2014 10:47okumanıza yorumunuza sağlık;
26 Aralık 2014 11:31Ana karakterlerinin kadınlardan oluşturulduğu ve bu kadınların yaşantılarında bitmek tükenmek bilmeyen zorlukların sürekli el değiştiren Afganistan arka planında kara bulutlar halinde kümelenişinin anlatıldığı bir roman Bin Muhteşem Güneş...........
http://tayfunsurucu.wordpress.com/2014/12/25/siyaset-aile-iliskileri-arkadaslik-ve-askin-yanlis-bulusmasi/
kitabı bitirdikten sonra birkaç gün etkisinde kaldım gerçekten yaşanmış bi hikaye değildir işallah yazarın emeğine sağlık
21 Mart 2015 17:04Kitabı bir arkadaşımdan aldım ve okumak ve okumamak arasında kaldım 20 dk kadar oluyor bitireli dün başlamıştım.. Şuan klavyedeki tuşlar bugulu aglamamak için duygularını yemiş olmak gerek leyla umrumda degil açıkçası meryem ahh meryemm... O nasıl bi vicdan nasıl bi karakter.. Umuyorumki gerçek degildir bu.. Ve sen yaza Khaled Hosseını yüregine saglık.
18 Mayıs 2015 15:19KESİNLİKLE MÜTHİŞ BİR KİTAP
22 Mayıs 2015 19:13Süper bir kitap okunması gereken nadir kitaplardan sürükleyici öyküsü ve kahramanları insanı bitiriyor
6 Aralık 2015 17:18Süper bir kitap okunması gereken nadir kitaplardan sürükleyici öyküsü ve kahramanları insanı bitiriyor
6 Aralık 2015 17:19Daha kitap bitmeden aglamaya basladım. Ucurtma avcısı ve bin muhtesem gunes kadar harika kitaplar okumak cok iyi hissettiriyor
27 Şubat 2016 10:12Kitaba kendini verdiğinde son derece akıcı ve sıkmayan bir kitaptı.Kitap yorumlamayı pek beceremem o yüzden sadece kesinlikle kitaplığınızda bulunması gereken bir kitap demekle yetiniyorum.Ayrıca kitabın bitiş cümlesi baya duygulandırdı beni.
22 Nisan 2016 23:29-spoiler-(çok da sayılmaz ama..)
Leyla'nın açtığı kasette Pinokyo çıkınca kitabı bi kenara koyup ağladım.Çok duygu yoğunluğu olan bi ayrıntıydı bence.
Tabi kitabın çoğunluğunda ağladım zaten,özellikle son 100 sayfa içinde.
Cok harika cogu gundemdeki fantastik romandan daha gercekci ve hayattan nameler gibi hayatiniz boyunca lutfen bir kere okuyun
15 Mayıs 2016 13:33Oyle bi kitap yazmış ki Zamanınızı çalan değil size bi yaş daha katicak bi kitap emeğine yüreğine sağlık başarılarının devamını dilerim.
18 Eylül 2016 01:52Oyle bi kitap yazmış ki Zamanınızı çalan değil size bi yaş daha katicak bi kitap emeğine yüreğine sağlık başarılarının devamını dilerim.
18 Eylül 2016 01:52Oyle bi kitap yazmış ki Zamanınızı çalan değil size bi yaş daha katicak bi kitap emeğine yüreğine sağlık başarılarının devamını dilerim.
18 Eylül 2016 01:52Mükemmel Bir Kitap Afganistan'daki Yaşamı En Güzel Bu Şekilde Anlatabilirdi Yazar ☺ Tavsiye Ederim...
24 Kasım 2016 13:22Ağlayarak okumuştum bu kitabı vede 8 günde bitirdim sonunu merak ettiğim için herkese tavsiye ederim
12 Aralık 2016 01:39Bin muhteşem güneş, Bir muhteşem kitap...
20 Aralık 2016 03:39Okurken yüregim daraldı, kalp atişlarim hizlandi, acıyı hissettim yer yer gozlerimi kapadim.iyi bir okurum 3 gunde bitti kitap. Tek kelimeyle muhteşem!
13 Şubat 2017 01:04Çok eğlenceli bir kitaptı ama kimseye tavsiye etmem . Zaman kaybı
24 Şubat 2017 15:18Bence kitap ne olursa olsun asla ve asla zaman kaybı değildir kitaplar. ben bir kitap okuyucusu olarak bu kitaba bayıldım. herkese de tavsiye ederim.
3 Mayıs 2017 20:25işim dolayısıyla 2004 2005 yıllarında Afganistan da bir süre kaldım.. Döndükten sonra okumuştum bu kitabı ve uçurtma avcısını. Maalesef kadınların durumu aynen böyleydi.. umarım değişmiştir.
23 Haziran 2017 00:42Cok beğendiğim nadir kitaplardan biri. Boyle hikayeler sayesinde baskalarinin neler cektigini gorup halimize daha cok sukretmeyi ogreniyoruz. Yazari gonulden destekliyorum. calismalarinin devami gelir insallah.
18 Ekim 2017 09:58Müthişşşş bir kitap bayıldım bir insan bir romanı nasıl bu kadar güzel yazabiliyor gerçekten tebrik ederim. bu arada ve dağlar yankılandı romanını da tavsiye ederim.
7 Aralık 2017 00:21Tek söyleyeceğim bişey var böyle b*ktan kitap görmedim hayatımda gördüğüm en sıkıcı kitap okurken kitabı yakmak istedim
19 Aralık 2017 21:01Bin tane güneş mi olur aq
19 Aralık 2017 21:02Abla okumasaydın bi kitap 8 günde biter mi alt tarafı 400 küsür sayfa 1 gün sürmesi bitmesi ������
24 Nisan 2018 00:29Size mi soracaktı kaç günde okuyacağını. İşi gücü, çoluğu çocuğu var belki Allah Allah. Ne tuhaf insanlarsınız hep bir yargılama. Şu zaman da kitap okuyanı zor bulurken okuyanlarıda soğutmayın.
20 Aralık 2018 14:14Uçurtma avcısı ve bu kitap gerçekten içindeymissiniz gibi hissettiriyor unuttuğum bir cok duyguyu tekrar yaşama ma sebep oldu etkileyici bir kitap.
21 Ocak 2019 21:21Cok guzel
17 Ekim 2019 20:39Kitabın sonuna yaklaştım, geceleri uyuyamadım,kalktım okudum. Erkeklerden nefret ettim, inançları yanlış yorumlayanlardan nefret ettim,insanlığımdan nefret ettim.Afgan kadınlar için ne yapabilirim diye düşündüm.Bu zulüme göz yuman bütün insanlık suçludur ve eminim bu roman en yüzeysel halidir olanların
17 Aralık 2019 15:23Kitabı bitireli 10 dk olmadı gözyaşlarım hala yanaklarımı ıslatıyor beni en çok etkileyen kitap ve uzun süre etkisinden kurtulamayacağımı hissediyorum övgüleri sonuna kadar hak eden bir yazat
23 Şubat 2020 01:29Yorum Gönder
Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)