K.Sayar bir psikiyatr, ve sanırım bu benim okuduklarımdan etkilenmemde önemli yer kapladı. Hayır hayır, sandığınız gibi değil. Bu psikiyatri alanına olan ilgimden kaynaklanan bir durum değildi; bir psikiyatrın kendi alanına olan mesafesinden, ve beyinden önce kalbi öncelikli tutmasından kaynaklanan bir etkilenmeydi. Zira son zamanlarda yaşadığım ve dahi çokça duyduğum olaylardan sonra psikiyatrların her şeyi 'ilaç'larla çözmeye çalıştıklarını sanmaya başlamıştım.
Kalbin Direnişi 'modern' çağ insanının nasıl bir dehliz içinde olduğunu, çalkantılarını, buhranlarını, ikilemlerini, başarı-sız-lıklarını sorgulayan bir kitap. Ve bence bu sorgulamayı önemli bir açıdan yapıyor; kalb/inanç eksenli. Çözüm ise; kalbin direnişi.
Ve ben anlıyorum ki; gün geçtikçe 'kavram'larımız dahi başkalaşıyor; 'modern' bir anlam kazanıyor, çok gerekliymişcesine. Aile başkalaşıyor, arkadaşlık eksenini değiştiriyor, hayatın anlamı yönünü değiştiriyor, gezi/seyehat başka bir hal alıyor, mahrem nedir deniyor, terapinin şekli değişiyor, başarının ölçüsü diplomalarımız, sınav sonuçlarımız oluyor ve dahası.
Bana bunları düşündürenden alıntı yapmalı öyleyse;
* Çocuklarımıza sunabileceğimiz en değerli hediyeyi esirgiyoruz onlardan; zaman. Sohbet için hiç vaktimiz yok. Hayat için umarsız bir koşturmaca.
* Neden zahmete, oluşa, çileye dayalı bir manevi yönelişi tercih etmiyorlar? Bu sorunun cevabı insanların modernitenin sunduğu zihinsel ve fiziksel konfordan vazgeçmeden içsel boşluklarını doldurmak istemelerinde aranmalı.
- Bu çok çarpıcı bir soru ve cevap benim nezdimde. Maneviyatın bile kolayına,hızlısına mı kaçıyoruz? -
* Depresyon antidepresanların yaygınlaşması ve yan etkilerinin azaltılmasıyla daha çok teşhis edilemeye başlanmıştır.
diyorsa bir psikiyatr, oturup düşünmeli.
* Bu ilaçların sunduğu 'yeni benlik', hafif ve geçicidir; yaşantıdan değil, ilaçların sağladığı enerjiden köken alır. Dolayısıyla zorlukları nasıl yendiğimiz konusunda bize bir öykü sunmaz.
* Seyyahla turist arasında fark vardır. Seyyah gittiği yere ruhunu da götürür, yeni yaşantılara açıktır. Öte yanda turist şehirlere, insanlara nüfuz etmez. Seyyah gittiği yerler video kameraya kaydedip, dönüşte eşe dosta göstermez. Ama dilinde , her yolculuğun sonunda anlatabileceği hikayeleri vardır.
Böyle bir karşılaştırmayı daha önce hiç düşünmediğimden belki de, hoşuma gitti.
Ve alıntılamayı istediğim bir sürü cümle.
Tefekkürlü okumalar ola.
Sevgiyle ^^
6 Kelam Edilmiş...:
Tavsiyenize uyarak kitabı en kısa zamanda okuyacağım,sevgiler...
16 Eylül 2012 21:15Faydanıza olması duasıyla.
20 Eylül 2012 08:32Engin Geçtan - İnsan Olmak tavsiye ederim Kemal Sayar'ı ilk defa duydum konuyla ilgili olmama rağmen
21 Aralık 2012 20:00merhabalar...
20 Şubat 2013 12:25çok güzel bir blog hazırlamışsınz emeğinize sağlık.
selametle.
Çocuğa en büyük hediye zaman ayırmak. Gerçekten düşününce ne kadar doğru. Geçen gün bir yerde okumuştum " yeni doğmuş bebeğin karşısına geçin ve yumuşak bir sesle anlatın. Ama anlattıklarınız mantıklı şeyler olsun. Çünkü ileride bunlar çocuğa rehber olacak bilinç altından çıkarak." diyordu. Bebekken hangi tür müzik çalarsanız ileriki yaşlarında o müziği sever ve dinlrmiş. Kutluyorum sizi bu güzel paylaşım için.
3 Mart 2013 14:57bende merak ettim kitabı, elimdekileri bitirince bu kitabı da okuyacağım.. Hiç Kemal Sayar okumadım..
25 Nisan 2013 15:58Yorum Gönder
Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)