Baş Kitabımız

Baş Kitabımız

Dostlarımız

Dostlarımız

Kütüphanemiz

Kütüphanemiz

Kitaplarımız

Kitaplarımız

Fisilti - Becca Fitzpatrick

Çarşamba, Nisan 27, 2011

Bir daha seri kitap okumayacagim demistim!..Sozumu yuttum:).Nasil mi? Her sey ameliyat oldugum zaman basladi.Sevgilim ziyarete gelirken "anneme cicek!!!!", bana da Fisilti`yi almisti.O zamana kadar Fisilti`nin tanitimlarini okyup, burun kiviriyordum.Twilight ve Aclik Oyunlari`ndan sonra bir daha seri okumayi dusunmuyordum.Ejderha Dovmeli Kiz`i ayri tuttugum dikkatli gozlerden kacmadi biliyorum:).Nitekim kitapligimda bekletiyordum.Okuyayimda kurtulayim dedim ve basladim.Kararliydim..Devam kitaplarini asla! okumayacaktim.Ama tabii ki okuyacagim hahahaaa:) Hem bu vampirli falan degil ki..Melekli :)..

Alacakaranlik`in meleklisini dusunun neredeyse aynisi.Ama bu durum kitabi heyecan icerisinde okumama engel olamadi.Ne yapayim icimdeki olmeyen ergen bu kitaplari seviyor:) Patch ahh Patch :)

Pegasus`un basim ve imla hatalari bu kitapda da var ne yazik ki.Alistik artik zaten.

Ben artik Hush Hush serisinin bir okuruyum :)..Hangimiz yakisikli, serseri gorunuslu koruyucu bir melege sahip olmak istemez ki?



Arka Kapak:
"Okuyucuyu sarsan tüyler ürpertici bir roman... Nora'nın kötü çocuk Patch'le fırtınalı aşkı okurları kendilerinden geçirecek."
-Publishers Weekly-

"Vampirlerden ve kurt adamlardan sıkılan gerilim ve aşk romanı hayranları Hush Hush serisini hemen benimseyecekler."
-Booklist-

"Sıra dışı bir aşk hikâyesi. Okurlar Fısıltı'yı baştan sona yürekleri ağızlarında okuyacak."
-Falcata Times-

Kovulmuş bir meleğe âşık olmak...

"Bütün sınıf arkadaşlarımın isimlerini biliyordum... Biri hariç. Yeni öğrenci... Arkamdaki sırada, serinkanlı siyah gözleri karşıya sabitlenmiş bir hâlde kaykılmış oturuyordu...

Siyah gözleri beni âdeta delip geçiyordu. Dudaklarının kenarları yukarı doğru kıvrıldı. Kalbim bir an tekler gibi oldu ve o bir anlık duraksamada, kasvetli bir karanlık duygusunun bir gölge gibi üzerime örtüldüğünü hissettim. Bu duygunun kaybolması sadece bir an sürdü, ama ben hâlâ ona bakıyordum. Gülümsemesi dostça değildi, bela kelimesini heceleyen bir gülümsemeydi. Ve vaat doluydu."

Çöle İnen Nur

Salı, Nisan 26, 2011

Necip Fazıl Kısakürek'in çok kıymetli eserlerinden Çöle İnen Nur'u şükür bitirebildim, Aslında içerik çok kıymetli olduğundan devam edip her şeyi bilmek ve bitirmek istiyorsunuz, ama ben ders çalışmam gerektiği için azar azar okumayla anca bitirebildim :)
Kitap Peygamber Efendimiz(s.a.v)'in dünyayı teşriflerinden terklerine kadar geçen sürede yaşananları anlatıyor. Kitap adeta bir biyografi ve siyer-i nebi niteliğinde. 
Bildiğiniz yerleri muhakkak çok ama O(s.a.v)'in hayat hikayesini yeniden yeniden okumanın hiçbir zararı olmayacağı gibi, iman tazelemekte büyük yararı olacağına inanıyorum.
Yani herkese şiddetle tavsiyemdir :) Yaşam şartlarının zorluğundan, imani noktada müslümanlara yapılan eziyet ve zulümden dem vuruyoruz ya, yeniden bakın bakalım o dönemde ne cefalar çekilmiş bu hak din uğruna...
Çok bilinmeyen birkaç yerden alıntı yapmak istiyorum;(Baktım da birkaçtan biraz fazla olmuş olabilir :) )

*Kadınların erlerine hizmet, muhabbet ve izzet göstermeleri, Hz. Hatice'nin sünnetidir.
*Üç yıl vahiy gelmedi ve üç yıl berzah hayatı yaşadılar.
*Üç yıl evvel gelen nebilikten sonra, işte 43 yaşında O, Allah'ın sevgilisi ve Kâinatın Efendisi Resul olmuştur.
*Ne zaman tenhalarda gezseler, çölden ve kırdan geçseler, taşlar ve ağaçların nida ettiğini duyarlardı.
*Ebu Bekr'i karşısına aldı, dizleri üstü oturttu, gözlerini yumdurdu ve kendisine gizli zikri tâlim etti:
-Dilini damağına yapıştır, hiç oynatma, bütün canı kalbinde topla ve onun içinden gizlice haykır; Allah, Allah, Allah...
*Bir gün Allah Resûlünün:(Hz. Âyişe'ye)
-Ölürsen seni ellerimle teçhiz ve tekfin eder ve sana dua ederim.
Sözüne:
-Öleyim de benim hücreme yeni bir zevce getiriniz öyle mi?
Diye karşılık verdi ve İnsanlığın Nurunu güldürdü. Bu hududa kadar varan naz ve zerafet...
*-Kul gibi, köle gibi, oturur; kul gibi, köle gibi, yemek yerim.
*Ekber Cihad tek kişinin kendi öz nefsiyle cenkleşmesi ve onu yenmesidir. 
*Eğer siz sahabîleri görseydiniz, vecd ve aşk hallerine bakıp deli derdiniz; onlar da sizi görselerdi müslüman olmadığınıza hükmederlerdi.
*Uğradığın dertlerden mahlûklara şikâyeti kes!
Merhametliyi merhametsize şikâyet etmiş olursun!
*-İçinizde, Allah Resûlüne sevgisini göstermek isteyen varsa, doğru sözlü, doğru özlü, emanete müstahak ve komşu hakkına riayet edici olsun...
*Allah, Kur'ân'ında hiçbir defa Sevgilisine, hâs ismi, nida edatıyle "Ya M.......!" diye hitap etmedi. Bunu biliyor musunuz? Eritici bir edep ve haya tecellisi...
Anlayın, Kur'ân tefsirine mahsus ehliyet ne demektir!
*-Ey insanlar! Bilin ki, günah, Allah'ın nimetlerini döndürür. Doğru yolda olan halkın, idarecileri de doğru olur. İsyanda olanların idarecileri ise zulümde olur.
*63 yaşındalar... Ebu Bekr, Ömer ve Ali de aynı yaşta ölüm döşeğine uzanacaklar...
*İlk sözleri "Allahü Ekber", son sözleri "Er'Refik-ül-Âla:Yüce Dost...

Aşk Ve Gurur Ve Zombiler

Cuma, Nisan 22, 2011

Bu kitabı ilk gördüğüm de dehşete düştüğümü hatırlıyorum.
Şaka mıydı bu?!
Benim en sevdiğim Jane Austen kitabının yeni versiyonuna, hem de zombiler katılarak geliştirilmesine ihtiyaç mı vardı?

Asla asla asla okumayacaktım bu kitabı!!

Sen misin asla diyen?
Sonra bir yerde bahsedildi, merak ediyor ama konduramıyordum.
Sonunda kaçınılmaz olanı ertelememe kararı aldım.

Kendime şaşırıyordum:
Bu kadar önyargılı olduğum bir kitabı nasıl okumak için elime alırdım?
Kapağı kaldırıp ilk cümleyi okuduğumda pişmanlığım daha da arttı: Bunu okumakla geçireceğim zamanı orjinalini okuyarak harcamalıydım...

Bütün bunları düşünen ben miydim?
Kitabı yarılaşmıştım bile!

Elimden bırakamadan, satır atlamadan okuduğum bir kitap oldu.
Öyle ki, gece gözlerimin yanmasına sebebiyet verdi.

Kitap 300 sayfa ama yazılar oldukça küçük. Akşam okumayı biraz güçleştiriyor. Her cep boy okumadan sonra normal boyu yadırgadığım gibi bunu da yadırgadım, ancak çabuk unuttum.

Kitabın konusu... neredeyse unutuyordum.
Elizabeth'le Mr.Darcy'nin destansı öykülerine, sanki bir onlar eksikmiş gibi dahil olan zombiler.

"Aşk ve Gurur" kitabına espri getiren zombilere, "Aşk ve Gurur" da asaleti getirmiş!
böyle bir muzurluk kimin aklına gelirdi?
Seth Grahame-Smith'in aklına gelmiş.

Bu kitabın bir yararıda, okuyan herkesin orjinalini merak edecek olmasıdır.
Great job Seth! ;)

Ferrarisini Satan Bilge

Çarşamba, Nisan 20, 2011



Geçtiğimiz hafta zevkle okuduğum bir felsefe kitabı ...Hırslı ve başarılı avukat Julıan ın Bilgelik yolculuğunda edindiği öğretilerin anlatıldığı kitapta size de bi çok öğreti tanıdık gelecek.Asırlardır inançlarımız içinde yer alan güzelliklerin , uzak doğu kültürünün popüler sembolleriyle benzerlik göstermesi ilgi çekici...Asırlar öncesine dayanan inançlarımızın tavsiye ettiği yaşam düsturlarını Sirvana Bilgelerinin Nirvana yolculuğu içinde buluyoruz bu kitapla...Sahibi olduğumuz değerlerin bize bi parça daha somutlaştırılmış kılıflarla pazarlanışına da şahit oluyoruz böylece :)


Ferrarisini satan adaşımın kararını onaylıyorum ve kitabı tavsiye ediyorum tabiki.Ancak yukarda değindiğim benzerliklerin avını sürerseniz okuma süresince daha zevkli bi Nirvana yolculuğu da sizi bekler derim.Sevgiler dostlar ....




Alışverişkolik Ve Bebeği

Cumartesi, Nisan 16, 2011


Şöyle rahat okuyabileceğim bir kitap okuma havamdaydım.
Hımm.. hemde cep boy! Bayılırım...

Kitabın seri olmasından korkuyorum. Ama öyle olsa arkadaşım, bunu al çok hoş, diye bana vermezdi.
Sonra okuyorum.
Ve evet, bir serinin bilmem kaçıncı kitabıymış:)

Neyseki seri okumakta çok seçiciyim öyle her seriye atlamam bu kitabı okumuş olmam Becky'yi daha yakından tanımaya çabalayacağım anlamına gelmiyor.
Alışverişi yapan ben değilsem hep sıkıcı gelmiştir zaten :)

Kitabın konusuna değinmeme gerek var mı?
İsmi her şeyi özetlemiyor mu?
Becky bir alışverişkolik ve bebek bekliyor.
Başlarda alışverişi o kadar abartıyor ki sinir oluyorum.
Neyseki 200. sayfadan sonra olaylar giriyor ve kitap ancak o zaman sarıyor.

Kitabı bitirdikten sonra gün içinde "Becky şimdi neler yapıyor" diye kitabı elime alma ihtiyacı hissettim. Kitap bitmemişte devam edecekmişcesine.

Yazın okumak için eğlenceli rahat okunan kitaplar arıyorsanız alışverişkolik serisi iyi gidebilir.
Ben 'sanırım' sondan başladığım için seriye devam etmiyeceğim -başa almayacağım demem daha doğru olur sanırım ama yapılan yorumlar serinin diğer kitaplarının daha iyi olduğu yönünde.

Kitap kapağını sevdiğimi ayrıca belirtmek isterim :)

Nietzsche Ve Babaannem

Cuma, Nisan 08, 2011


Kitabın ismi almam için yeterli bir nedendi.
Üstelik kapağı da hoştu.

Mustafa Ulusoy'la tanışmaya ilk kitabından başlamak ayrıyetten güzel. Böylece yazarın yazım sırasını takip edebilirim :)

Deneme türünde olan bu kitapta bir çok farklı anlatım var.
Kah bir olayı üç farklı bakış açısıyla anlatmış, kah konuşmuş bizimle...
Her seferinde gözümüze iyi tarafları sokmuş -pollyannalık sanmayın ama-, kulluğumuzu hatırlatmış..
Mustafa Ulusoy iyiki bu kitabı yazmış. Ben iyiki okumuşum.
Benim için Irvin D. Yalom'a alternatif olabilir, hatta onun önüne geçebilir.
Daha çok kitabını okuyarak size karşılaştırma tezimi sunabilirim :)

Son olarak; kitabın bitmesi artık okumayacaksınız anlamına gelmiyor, ben hala rastgele bir sayfa açıp okuyarak konuları canlı tutmaya çalışıyorum.