Esselamu aleykum...
İhsan Oktay Anar bence çok önemli bir yazar, tarihi kurguyla harmanlayarak sizi kitaba kolayca bağlıyor. Keyif ve merak içerisinde akıp gidiyor kitap. Okumayanlara öneririm. Kitab-ül Hiyel, Osmanlı dönemindeki bazı mucitlerin hikayelerini dönemin önemli olaylarının eşiğinde anlatıyor. Yazarın çizim ve mühendislik bilgisi de etkileyici. Okuyucuyu yormadan, sıkmadan icatları görsel olarak da aktarıyor. Kitaptaki isim ve ünvanlar da çok ilginç :) Nasıl bu kadar ayrıntılı düşünebildiğine şaşıracaksınız, hayal gücüne diyecek söz yok zaten :)
İktidar hırsının her kesimde ve her dönemde etkisinin olduğunu da görüyoruz kitapta.
Bir kaç alıntıyla yazımı sonlandırıyorum;
*Ustaların kılınç yapmak için saatlerce ve günlerce dövdükleri demir neden serttir, bilir misin? O, insanoğluna hemen boyun eğmez, çünkü onların, kendisiyle işleyecekleri suçları bilir. Bu yüzden de ortak olacağı günahların bedelini ateşte dövülürken peşinen öder.
*Eğer bir makina olarak düşünülebilirse, Kainatın da yakıtı er ya da geç bitecekti.
*Aynı zamanda ölüm, iki kere ikinin dört etmesi kadar kesindi.
Keyifle... :)
Daha önce Puslu Kıtalar Atlası'nı da yazmıştım, buyrun.
İhsan Oktay Anar bence çok önemli bir yazar, tarihi kurguyla harmanlayarak sizi kitaba kolayca bağlıyor. Keyif ve merak içerisinde akıp gidiyor kitap. Okumayanlara öneririm. Kitab-ül Hiyel, Osmanlı dönemindeki bazı mucitlerin hikayelerini dönemin önemli olaylarının eşiğinde anlatıyor. Yazarın çizim ve mühendislik bilgisi de etkileyici. Okuyucuyu yormadan, sıkmadan icatları görsel olarak da aktarıyor. Kitaptaki isim ve ünvanlar da çok ilginç :) Nasıl bu kadar ayrıntılı düşünebildiğine şaşıracaksınız, hayal gücüne diyecek söz yok zaten :)
İktidar hırsının her kesimde ve her dönemde etkisinin olduğunu da görüyoruz kitapta.
Bir kaç alıntıyla yazımı sonlandırıyorum;
*Ustaların kılınç yapmak için saatlerce ve günlerce dövdükleri demir neden serttir, bilir misin? O, insanoğluna hemen boyun eğmez, çünkü onların, kendisiyle işleyecekleri suçları bilir. Bu yüzden de ortak olacağı günahların bedelini ateşte dövülürken peşinen öder.
*Eğer bir makina olarak düşünülebilirse, Kainatın da yakıtı er ya da geç bitecekti.
*Aynı zamanda ölüm, iki kere ikinin dört etmesi kadar kesindi.
Keyifle... :)
Daha önce Puslu Kıtalar Atlası'nı da yazmıştım, buyrun.