Baş Kitabımız

Baş Kitabımız

Dostlarımız

Dostlarımız

Kütüphanemiz

Kütüphanemiz

Kitaplarımız

Kitaplarımız

Ölüler Evinden Anılar

Çarşamba, Nisan 23, 2014

Uzak diyarlardaki kürek mahkumlarının hapishane yaşamlarını ve içerideki insan manzaralarını anlatır Ölüler Evinden Anılar.Çok uzaklara Sibirya'ya gidersiniz  her şeyden önce. Birbirinden farklı milletlerden, karma olarak bir araya gelmiş mahkumların gündelik yaşamlarını , hayat hikayelerini, suç işleme süreçlerini ve de farklı mizaç tasvirlerini dinleyip kendinizi hapishane içinde bulursunuz. 
Bu yüzdendir çoğu okuyucunun, " lahana çorbasından nefret ettim(mahkumlara sürekli verilen yemektir)" , "ayaklarımda prangalar varmış gibi hissettim" cümleleriyle kitabın içine ne kadar çekildiklerini ifade edişleri... Gerçekten de öyle,ilk sayfalardan itibaren sizi etkiliyor ve bitirdikten sonra da bir müddet hapishane yaşam düzenini unutamıyorsunuz. 


Dostoyeski'yi okumayı seviyorum... Her şeyden önce dili çok akıcı ve kendi kültürümüzden olmamasına karşın ruhunda bizim insanımızdan bir şeyler taşıyor gibi hissettiriyor hep... Suç ve Ceza yarım kalmıştı önceki senelerde, bundan sonraki hedefim kısa sürede ona başlamak :) 

Ve kitap paylaşımlarımızın geleneksel "alıntılar" kısmına geçecek olursak :

"Eğitim bile yeterince güvenilir bir ölçü sayılmaz.Bu talihsizlerin arasında cahil ama ince ruhlu adamlar tanıdım.Hapishanede bazen bir adamın yıllar boyu insanlıktan çıkmış , vahşi bir hayvan olduğunu düşünüp ondan iğrenirsiniz. Sonra bir an gelir adam, ruhunu çırıl çıplak bırakıverir; öyle bir zenginlik,duyarlılık ve sıcaklık,hem kendisinin hem de başkalrının acılarına karşı öyle bir farkındalık görürsünüz ki inanamazsınız.Bazen de tersine; eğitim kimi zaman vahşetle ve hayasızlıkla yan yanadır ; iyi niyetiniz bile buna özürler bulamaz."

" Beni yüzükoyun yatırdılar ve ayaklarımı dizlerimden yukarıya doğru bükerek örse koydular...
Kıdemli demirci,"Perçin,perçin,önce perçini döndürün..." diye emretti."Sıkı tutun şimdi çekiçle dövün..."
Prangalar yere düştü.Onları elime aldım...Son bir kez bakmak istiyordum.Şu ana dek onları ayaklarımda taşıdığımı düşününce içim tuhaf oldu.
Mahkumlar sert ama memnun bir sesle,"Tanrı sizinle olsun!" dediler.
Tanrı'nın yardımı bizimle olsun ! Ölüler evinden çıkış, yeni, özgür bir hayat...Ne muhteşem bir an ! "


Başka bir kitap paylaşımında görüşmek üzere dostlar :)

2 Kelam Edilmiş...:

Unknown dedi ki...

benn bu kitaptan açıkçası pek hoşlanmadım. son 50 sayfa kaldığnda bırakıp sonunu okuyup geçtim. yani ne bilim adam hapishaneye giriyo çıkıyo falan sıkıcıydı bana göre. ama sizin kitap zevkinizi çooook beğeniyorum. bu blogunuzuda sevdim :))

27 Ağustos 2014 18:07
Unknown dedi ki...

Bende sizinle aynı fikirdeyim ben kelebek diye bir kitap okumuştum süperdi ama bunu hiç sevmedimm

27 Ekim 2018 20:47

Yorum Gönder

Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)