Baş Kitabımız

Baş Kitabımız

Dostlarımız

Dostlarımız

Kütüphanemiz

Kütüphanemiz

Kitaplarımız

Kitaplarımız

Bir Çay Daha Lütfen - Katharine Branning

Perşembe, Aralık 22, 2011

Ben güne kahveyle başlayanlardan değil, çayla başlayanlardanım. Yaz, kış içerim. Yazın serinlettiğine, kışın içimi ısıttığına inanırım. Eğer keyif yapmak istiyorsam bi çay demleyiveririm. Kitabımın yanına en çok yakıştırdığım içecektir. Demli ve tek şekerli içerim:)

Sevgili kocam bunu bildiğinden '' bir programda izledim bir kadın çayı anlatıyordu kitabı da varmış'' dedi. E tabii ben hemen internetten araştırdım. Görür görmez tutturdum istiyorum da istiyorum diye :) Ve ertesi sabah bir mail geldi ''bu kitap artık senin'' diye, sol tarafta gördüğünüz fotoğraf iliştirilmiş şekilde. Ofiste göbek atmamak için zor tuttum kendimi :)

Bu kadar gevezelikten sonra sadede geliyorum merak etmeyin. Katharine Hanım (kendisine böyle hitap edilmesinden çok hoşlanıyor) bizi yerlere göklere sığdıramamış. Bazen Türklerden bahsettiği konusunda şüpheye düştüm. Öyle ki kitabın bir yerinde kelimesi kelimesine şöyle yazıyordu; Türkiye çok güvenli bir ülkedir. Okuyunca şu tepkiyi verdim; Emin misin Katharine? Ben hiçbir zaman üstüne basa basa ''Türkiye çok güvenli bir ülkedir'' diyemedim. Okurken zaman zaman ''vay beee biz Türkler neymişiz böyle'' dedim. Acaba Katharine Hanım çok mu iyimser?

Pardon ben asıl bahsetmem gereken konuyu unuttum. Katharine Hanım, Lady Montagu'nun Doğu Mektupları'ndan çok etkilenmiş. Hikayelerinin kesiştiği nokta Türkiye tabii ki. Bu yüzden kitabını Lady Montagu'ya mektuplar şeklinde yazmak istemiş. Bütün bölümlerde Lady Mary'nin de satırlarını görebilirsiniz ve bu son derece keyifli.

Bazı örneklerin iki üç bölümde tekrarlaması dışında kitabın sevilmeyecek hiçbir yanı yok. Hatta insanın güveni geliyor kendine. Zaten Katharine Hanım ''barbar Türkler'' imajının yıkılması için elinden ne geliyorsa yapıyor. 30 yıldır her sene Türkiye'ye geliyor inanabiliyor musunuz? Güzel ülkemizi bizden daha iyi tanıyor buna emin olun. Yabancı birinin gözünden bizi okumak değişik bir duygu.

Bizi çok seven bu güzel hanımefendinin cümleleriyle başbaşa bırakayım sizleri.

Okuduktan sonra web sitesini ziyaret edebilirsiniz. :) http://www.turkishhan.org/

''Bir küvetin suyla dolması gibi sayfaların satırlarla dolmasından büyük haz duyuyorum.'' (sayfa 15)


''...mektup yazmanın iki insan arasında bir mahremiyet lezzeti oluşturduğunu düşünüyorum.'' (sayfa 16)


'' Pek çok turist Türkiye'yi İstanbul ve güney sahilleriyle bilir, fakat benim Türkiyem farklıdır. Bu, cafcaflı plajlarda değil, kurak arazilerde terle, çok çalışmakla, yaşanmış olan hayatın Türkiye'sidir.'' (sayfa 45)


''Çay..bardaklarca çay, sayısız bardak çay, her zaman kardeşlik hislerinin oluşmasına ortam hazırlayan bir ikram şekli.'' (sayfa 64)


''Sahaflar, bir kitapseverin keşfedeceği muhteşem hazinelerle dolu bir açık hava kütüğhanesidir.'' (sayfa 150)


''..Türkiye 70.000.000 ruhla ilmek ilmek birbirine bağlanmış çok renkli bir memleket halısıdır.'' (sayfa 261)


''İbadetlerin, seccadelerin üzerinde ya da sıralarda, ezanla ya da çanla, nasıl uygulandığının bir önemi yok; inançlarımıza gerçekten temel yapmamız gereken esas bütün dinlerde ortak olan bu ''sevgi''dir.'' (sayfa 278)


Arka KApak:
“Ayrılırken arkamdan seslenen insanlar, yolculuğumun su gibi akıp gitmesi için bir dua olmak üzere arkamdan su döken kadınlar oldu. Otobüslere bindiğimde çiçekler, hediyeler sunuldu. Benim kendi ailem bana bu şekilde bir sevgi ve ilgi göstermedi, ya seninki Lady Mary?”

Yukarıdaki sözler ve elinizdeki eserde okuyacağınız daha nice samimi ifade bir-iki günlük turistik seyahatten geriye kalan geçici hatıraların bakiyesi değil. Otuz yılı aşkın süredir ülkemizi, özellikle de Anadolumuzu karış karış harmanlayan Amerikalı bir modern zaman seyyahının, Katharine Branning’in, bizlere ve ülkemize tuttuğu aynadan mektuplara dökülmüş dostane akisler… 18. Yüzyılda ülkemizde yaşamış olan İngiliz sefirinin eşi Lady Montagu’nün ailesine ve dostlarına yazdığı ve o dönem Türkiye’sini resmeden yirmi beş mektubuna mukabil Branning, günümüz Türkiye’sine dair enfes gözlemlerin yer aldığı mektuplarıyla Lady Montagu’yle üç asır sonrasında hasbihal ediyor. Katherine’nin aralıklarla gidip geldiği 30 yıllık Türkiye serüveni Fransa’da derste gördüğü bir Gök Medrese slaytıyla başlıyor. Türkiye’de darbe gibi büyük toplumsal olaylara da şahit olmakla birlikte Branning insana eğiliyor ve Türk insanının belki kendisinin bile farkında olmadığı birçok yerinde tespitte bulunuyor. Lady Montagu’ye hitaben yazılan bu keyifli mektuplar aslında Türkiye halkına hitap ediyor. Bizi bir dostun gözüyle kendimize dışarıdan bakmaya davet ediyor.

1 Kelam Edilmiş...:

Renkli Kalemler dedi ki...

face de görmüşdüm kitabının tanıtımını yapmakdaydı o kadar güzel anlatmışki türk kültürünü doyamadım dinlemeye farklı kültürden bir insan olmasına rağmen çok iyi anlamış bazı şeyleri :)

4 Ocak 2012 03:06

Yorum Gönder

Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)