Baş Kitabımız

Baş Kitabımız

Dostlarımız

Dostlarımız

Kütüphanemiz

Kütüphanemiz

Kitaplarımız

Kitaplarımız

Okay Tiryakioğlu - Karanlığın Çağrısı

Çarşamba, Ocak 26, 2011

Başlıca Karakterler :

Kenan , Sedat , Bilal , Nazlı , Mezarlık Müdürü , Ayhan , Nazmi , Mustafa.

Karakter Tahlili :
Kenan ; ailenin tek çocuğu olarak türlü umutlar beşiğinde yetiştirilmiş ama umutlara cevap verememiş,buna rağmen mutlu bir hayat sürmeye çalışan ana karakterimiz.
Sedat ; Amerika da eğitim görmüştür. Kenanın çocukluk arkadaşı.
Nazlı ; Nazmi amcanın kızı. Sedat ve Kenan da ona aşıktırlar.
Mezarlık müdürü; Bilal in cenazesinde Kenan ın dikkatini çekmiştir. Derneğin üyelerinden.
Bilal ; Kenan ın babası.
Ayhan ; Sedat ın babası.
Nazmi ; Nazlı nın babası, Bilal in yakın arkadaşı.
Mustafa ; Bilal in kardeşi. Gençlik dönemlerinde aralarında çıkan bir kavga neticesinde dargın vaziyettedirler.

Özet :
Olaylar Kenan ın babasını kaybetmesiyle başlar. Babasının cenazesi son gece eve getiril ve Kenan merhumla bir gece geçirir. Bu gece de garip rüyalar görür. Bir sonraki gün cenazede bu garip hali sürdürmektedir. İki yıl öncesinde annesini kaybetmiş olan Kenan derin bir boşluğa düştüğünü ve o rüyaların da bundan sebep olduğuna inanır. Bir sonraki gece aynı garip rüyalar tekrarlanır. Rüyasında karınları deşilmiş cesetler ve ayin yapan bir takım insanlar görmektedir. Tüm bunların yanı sıra garip bir dilde söylenen bir ilahi de vardır. Bu sırada babasını görür ve ondan kendisini kurtarmasını ister. Kitap bu kısımda sır kapısı tadında geliyor insana. Tüm bu olanları arkadaşı Sedat ile paylaşır. Bir sonraki gece rüya esnasında sesleri kayıt cihazına kaydetmeyi önerir. Sonraki gece daha şiddetli bir rüya görür. Öyle ki attığı çığlıklar neticesinde konu komşu polise haber verir. Sonraki gün uyanık halde arkadaşıyla ilgili benzer bir rüya hali olayın son raddesini oluşturur. Ses kayıtlarını dinlediğinde bir teşkilatın varlığından haberdar olur. Pentegramı simgeleyen sapkın bir cemiyettir bu. İnsan bu noktada kendini üçüncü sayfa satanist haberleri okuyormuş gibi hissediyor.  Mezarlıkta bir şeylerin döndüğünü hissediyor ve gece oraya gitmeyi planlıyor. Arkadaşı da onu yalnız bırakmaz. Gittiklerinde cemaatin ayinine denk gelirler. Ve ölü bedenlerin içindeki organları çıkarıp inandıkları o “herneyse” ye sunduklarını öğrenirler. Kenan ın babasının sunum gecesiydi. Tam o sırada Kenan halüsülasyon ve uyanık rülar neticesinde gökte garip bir varlık görür. Sonrasındaki garip olaylar neticesinde olduğu yerde bayılıp kalır. Düşünde Sedat ı parçaladığını ve adak olarak sunduğunu görür. Uyandığında sabah olmuştur. Sedat ı arar ama bulamaz eve geri döner. Birkaç saat sonrasında da polisler alıp götürürler. Sedat paramparça edilerek öldürülmüştür. Ve suçlusu olarak Kenan gösterilir. Nedeni olarak da ikisinin de Nazlı ya aşık olduklarını öne sürerler. Mahkeme neticesinde akıl hastanesine gönderilir. Burada bir isyana ön ayak olan Kenan özel bir hücreye alınır. Bir gece hücresinden alınıp bir odaya götürülür. Gidiş esnasında önünden geçtiği odaları rüyasında gördüğü yerler olduğunu anımsar. Ve tutuklanışından şu ana kadar olan tüm olayların cemaatin kontolü altında olduğunu anlar. Bu akşam canlı bir adak olarak sunulacaktır. Bundan önce cemaatin nasılda geniş bir halkaya yayıldığını anlatırlar. Ayine kadar 15 günlük bir süresi vardır. Bu sürede Kenan başından geçenleri yazar bir hasta bakıcının yardımıyla. Bu gizli  ayine üst tabakadan bir çok isim katılacaktır. Kenan ın içindeki tek istek o garip yaratığı tekrar gördüğünde ona defalarca rabbinin ismini söylemek olur.  Olaydan bir sonraki günde gazetelerde çıkan habere göre o gece akıl hastanesinde inanılmaz bir yangın çıkar. Ve 150 kişiye yakın ölü vardır. Görgü tanıklarına göre patlamadan kısa bir süre önce gökyüzünde garip bir varlık görülmüş ve bir şimşek çarpmış. Ve yine habere göre o gece orada birçok sanatçı ve bürokrat da bulunuyormuş.

Sonuç:
Anlaşılan Kenan amacını gerçekleştirmiş olmalı ki o “herneyse” duruma çok bozulmuş olmalı. Yada rabbim bu sapkınlığa bir nokta koydu. 



0 Kelam Edilmiş...:

Yorum Gönder

Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)