Baş Kitabımız

Baş Kitabımız

Dostlarımız

Dostlarımız

Kütüphanemiz

Kütüphanemiz

Kitaplarımız

Kitaplarımız

Aynalar Koridorunda Aşk

Çarşamba, Eylül 14, 2011

Esselamu aleykum..

Sevgili Mustafa Ulusoy'un ismini sizde çok görüyorsunuzdur bu ara, bende merak ediyordum, yazı ve alıntılarını severek takip ediyordum ve nihayet kitaplarından birini okuma fırsatım oldu. Kitabın ismi sizi yanıltmasın, bu bir aşk romanı değil... yani bana göre.. :) Yazarımız bir psikiyatri uzmanı olduğundan kitap seans tadında ilerliyor. Şuan da kendimi terapisi bitmiş bir hasta gibi hissediyorum, dingin ve rahatlamış..Terapiden çıkmış gibi derken özünde sorunlu bir insan olduğum düşünülmesin :) sadece kitapla birlikte yer yer kendinizi de okuyorsunuz... 

Kitapta insan psikolojisi incelendiğinden, birbirine benzer yaşantılar, olaylar, yazarımıza benzer cümleler kurdurmuş, bu küçük ayrıntı sizi sıkabilir.. Yer yer yazarın psikolojik tespitleriyle, kendinize dönüp bakacağınızdan ve "demek ben bunu bu yüzden yapıyormuşum" diyeceğinizden eminim.. :) Düşünce ve duygulara bu kadar önem verilmesi etkileyici, belki de etrafınızda anlamlandıramadığınız insanları tanıyacaksınız.. Karakterlerin ismi renklerden oluşuyor(bu ayrıntıyı sevdim :) ). Bakalım size en yakın hangisi?..
Ve küçük alıntılarla bitireyim..

*Var olanın varlığını hissedemeyince bunun yokluktan farkı kalmıyordu...

*İnsanların sevmek gibi bir dertleri yoktu sanki. Sevilmek istiyorlardı sadece. Beyaz'ın da söylediği gibi, "Değerli olduğunu hissedemeyen bir insan gerçekten sevemez; daima sevilmek ister."

*Dr. Mavi'nin "Yaratıcının nasıl yardım edeceğini sen belirleyemezsin. O sana şefkatle davrandı. Yaratıcı imdadına öğretmenini yolladı. Öğretmenin sana sımsıkı sarılırken, O'nun rahmeti seni kuşatıyordu aslında. Sen kendi benliğinin biçimlendirdiği yardımı talep ediyor ve Yaratıcıya seçim hakkı tanımıyorsun" cevabı, Kırmızı'nın kafasını karıştırmıştı.

*Bazı insanlar başlarına olumsuz gibi görünen bir şey gelince hemen Yaratıcıya kızıyorlardı.

*İnsan varoluşun, hayatın, yaşamanın her türlü acısını kaldırabilecek güçteydi. Yaratıcı insana kaldıramayacağı bir hayat, dert, sıkıntı, acı, yük, varoluş vermiyordu. Acıları çekilmez, dayanılmaz hale getiren, insanın acılar karşısındaki tutumuydu.

*Eskiden bana annemin nasıl bir kadın olduğunu soranlara 'Zor, aksi, burnu büyük, bir şeyi beğenmeyen bir kadındı' derdim. Şimdi ise 'O benim annem' diyorum sadece.

*Genellikle bağışlamak deyince hep günahı bağışlamak akla gelir. Kökenine inilirse, bağışlamak belli nesnelere duyulan nefretten vazgeçmektir.

4 Kelam Edilmiş...:

yok dedi ki...

güzel bir kitaptı.
dr mavi kurgulamasına hele bayılmıştım(:
(:

14 Eylül 2011 15:50
Doctor Blue Balloon dedi ki...

giderken bana bir şeyler söyle daha güzell (bence) :)

14 Eylül 2011 18:46
đerkenαя dedi ki...

first_snow, okunması gereken kitaplardan :)

Doctor Blue Balloon, bende merak ediyorum o kitabı, en yakın zamanda okumak imidiyle :)

15 Eylül 2011 09:11
eliff dedi ki...

Her kitabı gibi aynalar kokidorunda aşk da biterken buruk bir tat bıraktı bende. Sanki Mustafa Ulusoy ile bağlantım koptu sandım ama en yakın zamanda yeni kitabını alacağım inşallah

28 Şubat 2016 20:59

Yorum Gönder

Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)