Kapağa gıcığım! Ters mi tutuyorum, düz mü tutuyorum diye her seferinde karıştırıyorum. Ve ekrana bön bön bakıyorum. Ne yazacağımı bilemiyorum çünkü.
Sevdim mi? Yooo. Peki sevmedim mi? Yooo. O zaman şöyle başlayayım; 15 yaşında bir ergenimiz var. Onun ağzından yaşadıklarını okuyoruz yani intihar notlarını. Neden intihara kalkıştığını öğreniyoruz. Nedenini öğrenince pek bir şaşırdım. Hiç öyle bir şey beklemiyordum doğrusu. Baş karakter Jeff'i çok sevdim. Onunla sohbet etmeyi isterdim :) Zeki ve hazırcevap.
Kolay okunan, araya sıkıştırabileceğiniz bir kitap. Çok güzel cümleler yakaladım. Buyrun bakalım;
...hayatınızın bir başkasınınki kadar berbat olmaması, kötü olmadığı anlamına gelmez. Hislerinizi diğer insanlarınkiyle karşılaştıramazsınız. İşler böyle yürümez. Mükemmel hayat gibi gözüken -hatta iyi gibi gözüken- şey, o hayatı yaşayan insana göre mükemmel ya da iyi olmayabilir. (sayfa 52)
İnsanlar dudaklarını oynatıyorlar, ama ağızlarından önemli bir şey çıkmıyor. Yalnızca konuşuyor, konuşuyor, konuşuyorlar. (sayfa 68)
Cennette her kim oturuyorsa, elinde bir bok çuvalı var ve günde birkaç kez, içinden dünyaya bir avuç serpip, her şeyin çıldırmasına neden oluyor; sanki tarihi geçmiş peri tozu gibi. (sayfa 110)
Favorim 2. cümle.
ON8'in twitterda ki yarışmasından kazanmıştım bu kitabı. Tekrar teşekkürler ON8 :)
ON8 twitter : http://twitter.com/#!/on8kitap
Arka Kapak:
İdam mahkûmlarını, daha sonra öldürebilmek için ölümü beklerken canlı tutuyorlar. Mahkûmları, zamanı geldiğinde yargılayabilmek için, intihar etmesinler diye gözetim altında tutuyorlar. Hiç anlamlı değil. Birini ölüme mahkûm etmek doğal ama insanların bunu kendilerinin yapması değil, öyle mi? Size ne düşündüğümü söyleyeyim: Kendinizi öldürmeye çalıştığınızda insanlar sinirleniyorlar; çünkü bu, onların sizin hayatınızı birazcık bile kontrol edebilmesini engelliyor.
Related Posts:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Kelam Edilmiş...:
Yorum Gönder
Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)