İş yerine fotoğraf makinamı getirmediğim için, telefonla çekilen resimlerde hoşuma gitmediği için kitap kapağı resimleri mecburen netten alıyorum. Üst üste iskender pala kitapları okumak benim için büyük keyif, gerçi od üzerine bu kitap nasıl gitti derseniz, od'un hala izlerini taşıyorum.
Kitab-ı Aşk 136 sayfa ince bir kitap, içeriği ise günümüz aşklarının sabun köpüğü gibi oluşundan dert yanarcasına eski aşkları, divan edebiyatından örnekler vererek anlatıyor, mecazi aşktan hakiki aşka geçişi, içeriği divan edebiyatı olduğu için kitabında biraz dili ağır. Ben kendi adıma iskender pala ne yazsa okurum mantığında olduğum için ve divan edebiyatına meraklı olduğum için hoşuma gitti ama başkası adına okusunız da olur okumasanız da bir şey kaybetmeyeceğiniz bir kitap. Kitabın sonunda anlatılan bir hikaye var iskender pala daha önce Aşkname adlı kitabında da bu hikayeye yazmıştı,
Ebubekir Kani'nin bir papazın kızına aşık olur, papaz kızını vermez, hristiyan ol vereyim der, Ebubekir de dininden dönmez. Kırk yıllık kani olur mu yani.. diyerek bizlere de böyle bir deyim bırakır. aşık olduğu kız ile arasında da epeyce yaş farkı vardır lakin aşıklar için bu bir önem teşkil etmez. bunun üzerine papaz kızını kasabadan uzaklaştırır, Ebubekir de düşmüştür yollara, gel zaman git zaman ebubekirin tekrar yolu kasabaya düşer,
2 Kelam Edilmiş...:
Ben de bir İskender Pala hayranı olarak ne yazsa okurum, ne anlatsa dinlerim. Aşkname de gayet güzel bir kitap. Kitab-ı Aşk'a gelince bence divan edebiyatından hoşlanmayanlar için biraz zorlayıcı olabilir. Ama benim gibi divan edebiyatı sevenlerdenseniz iyi bir eser olduğunu söyleyebilirim.
9 Kasım 2013 17:37Kitabı okuyalı çok uzun zaman oldu. Ama despina yı ve fedakarlığını hiç unutamadım.
21 Haziran 2014 05:10Yorum Gönder
Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)