Yekta Kopan'ı hep okumak istemişimdir. Twitter'dan takip etmeye başladıktan sonra bu isteğim daha da arttı. Hazır imza günü varken Yekta Kopan okumaya başlamalıyım dedim. Çok isabetli bir karar vermişim :)
Kitap böööyle yağ gibi akıp gidiyor. Sayfalar uçuyor adeta. Ne zaman başlayıp, ne zaman bitirdiğimi anlamadım bile. Öykü okumanın güzel taraflarından biri bu olsa gerek.
Aşk mı? O da ne? , Geometri , Fil Mezarlığı bu üç öyküyü çok sevdim. Hele bir Matruşka vardı kiiiii. Off oofff. Ah be Gizem niye okumadın sen bu adamı daha önce? Büyük kayıp.
Unuturum ben. Her şeyi unuturum. Duyduklarımı, okuduklarımı , kokladıklarımı, yaşadıklarımı, yaşattıklarımı...
Kendimi okumaya vermem bu yüzdendir belki de. Bir kitap, içindekileri unuttuğunuz zaman size. (sayfa 108)
Arka Kapak:
"Beklenmedik bir anda, bir kitapla yaşadığın şaşırtıcı buluşma. Kütüphanede, rafta, çalışma masasında öylece durmakta, seni beklediğini bilmeden; zaten sen de farkında değilsin yaşanacakların. Karşılaşıyorsunuz. O senden daha cesur, sınırları yok. Sonrası kendiliğinden geliyor. Mutlusunuz. Hepsi bu."
Öyküler. Kısa öyküler. Çok kısa öyküler.
Yekta Kopan, edebiyatın en değerli parçası kısa öyküyü titizlikle işliyor. İnsanı derinden kavrayan yalın anlatımıyla hayatın tüm karmaşasını içinde taşıyan çekirdek zamanların resmini yapıyor. Cümleler, sözcükler hatta harfler, bu kitapta birer notaya dönüşüyor ve hayatın gizli ahengini sezdiriyor. Kediler Güzel Uyanır usta işi bir kitap
Related Posts:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Kelam Edilmiş...:
Yorum Gönder
Bir katkıya 'HAYIR' demeyiz... :)